Panasonic – Hibrit Performansın Zirvesi: Yeni LUMIX S1R II

Panasonic, 2025 yılında aynasız kamera pazarında hibrit kullanıma vurgu yapan güçlü bir modelle sahne aldı: LUMIX S1R Mark II. Full-frame (tam kare) sensörlü L-mount aynasız serisinin yeni üyesi olan S1R II, Panasonic’in fotoğraf ve videoyu bir arada üst düzeyde sunma hedefinin bir ürünü. Şirket, uzun yıllar Contrast AF (kontrast algılamalı netleme) sistemine dayalı kameralarıyla eleştirilse de, 2023’te S5II modeliyle getirdiği faz algılamalı AF devrimini şimdi amiral gemisi seviyesine taşıdı. LUMIX S1R II, yüksek çözünürlüklü sensörü, gelişmiş işlemcisi ve yenilikçi video özellikleriyle profesyonel içerik üreticilerine ve melez (foto+video) çalışanlara hitap ediyor. Ayrıca Panasonic, Micro Four Thirds cephesinde de GH serisi gibi modellerle etkinliğini sürdürse de, 2025’teki odak noktasını tam kare S serisine yöneltmiş görünüyor.

• Panasonic LUMIX S1R II: İlk kez CP+ 2025 fuarında sergilenen ve Şubat 2025’te resmen duyurulan LUMIX S1R Mark II, 44.3 megapiksellik tamamen yeni tasarlanmış bir full-frame CMOS sensör etrafında şekilleniyor. Bu sensör, selefi S1R’ın 47 MP sensöründen farklı olarak daha düşük çözünürlüklü gibi görünse de (47’den 44 MP’ye), aslında tamamen yeni bir teknolojiyle donatılmış: Faz Hibrit AF destekli, yüksek hızlı okuma yapabilen ve geniş dinamik aralığa sahip bir yapıda. Panasonic ve Leica’nın ortak geliştirdiği yeni nesil L² (L-squared) işlemci motoru, S1R II’nin beyni olarak görev yapıyor ve önceki jenerasyona göre önemli performans artışları sağlıyor. En büyük yenilik, şüphesiz otomatik netleme sistemi: S1R II, Panasonic’in yıllardır beklenen faz algılamalı otomatik odaklama teknolojisini üst seviye bir modelde sunmasıyla, odaklama hızında ve tutarlılığında devrim yaratıyor. Toplam 779 noktaya kadar çıkabilen hibrid AF sistemi, hem kontrast hem faz bilgisini kullanarak özellikle hareketli konuların takibinde Panasonic kameraların eski zayıflığını gideriyor. Artık göz, yüz, insan ve hayvan takibi çok daha güvenilir; bu da spor, düğün gibi kaçırılmaması gereken anlarda Panasonic kullanıcılarına büyük güvence veriyor.

  S1R II’nin seri çekim hızı da kayda değer: Sürekli AF takip açıkken 40 fps’e varan burst çekim yapabiliyor (elektronik perde ile) – bu, önceki modelin sadece 9 fps yapabildiği düşünülürse muazzam bir sıçrama. Mekanik perde kullanıldığında da 9 fps (AF-C ile) hızı korunuyor. Bu seri çekim performansı, 44 MP gibi yüksek bir çözünürlükte elde edildiğinden, hem aksiyon anlarını yakalama hem de detaydan ödün vermeme imkânı tanıyor. Gövde içi görüntü sabitleme (IBIS) konusunda Panasonic zaten liderlerden biriydi; S1R II, 5 eksenli IBIS ile 7.5-8 stop civarı bir avantaj sağlayarak elde çekimde net sonuçlar almayı kolaylaştırıyor. Dual I.S. 2 sistemi sayesinde uyumlu O.I.S. lenslerle birlikte bu değer daha da yükseğe çıkabiliyor.

  Video tarafı, S1R II’yi gerçek bir hibrit kamera yapan unsur. Bu model, 8K çözünürlükte 30p video kaydını destekliyor ve ayrıca sensörün tamamını kullanarak open-gate 6K (3:2 oranında tam sensör) 30p kayıt yapabiliyor. Open-gate modu özellikle sinemacılar ve reklam çekimleri için esnek bir seçenek, çünkü tek çekimden farklı formatlarda kırpma olanağı sağlıyor. S1R II, 4K çözünürlükte de 120 fps’ye kadar yüksek kare hızlı çekim sunarak ağır çekim tutkunlarını memnun ediyor. Panasonic, profesyonel video kullanıcılarını düşünerek kameraya False Color göstergesi, Zebra desenleri, Waveform (dalga formu) monitörü ve ön tanımlı LUT uygulama gibi özellikler eklemiş – bunlar normalde sinema kameralarında gördüğümüz araçlar ve çekim sırasında doğru pozlama ve renk referansı için çok önemli. Ayrıca kullanıcılar kendi özel LUT’larını cihaza yükleyerek gerçek zamanlı olarak farklı renk profilleriyle çekim yapabiliyor, bu da post-prodüksiyon sürecini hızlandırıyor. V-Log gama profili ve HDR (HLG) kayıt desteği de S1R II’nin video listesinde yer alıyor, böylece dinamik aralığı geniş sahneler kayıt altına alınabiliyor. Panasonic, S1H modeliyle elde ettiği tecrübeyi S1R II’ye de yansıtarak video kayıt sürelerini olabildiğince uzun tutmaya çalışmış; geliştirilmiş ısı dağıtım sistemi sayesinde 8K videoda dahi kamera aşırı ısınmadan ciddi uzunluklarda kayıt yapabiliyor (ancak aktif soğutma için entegre fan bulunmadığından, kesintisiz süreler S1H kadar sınırsız değil).

  Tasarım olarak LUMIX S1R II, magnezyum alaşımlı sağlam gövdesi, çift kart girişi (CFexpress B + SD UHS-II) ve hava şartlarına dayanıklılığı ile profesyonel kullanımın gerekliliklerini karşılıyor. 5.76 milyon noktalı OLED vizörü ve 3.2 inç dokunmatik dönebilir ekranıyla kadrajlama deneyimi de üst düzey. Hedef kitle itibarıyla S1R II, hem fotoğraf hem video çeken ve tek gövdede taviz vermek istemeyen profesyonelleri hedef alıyor. Özellikle düğün, etkinlik, belgesel yapımcıları gibi farklı ortamlara uyum sağlayacak bir ekipman arayanlar için S1R II, Nikon Z8 veya Canon EOS R5 Mark II gibi rakiplerine karşı çok güçlü bir alternatif olarak belirdi. Önceki S1R modeline kıyasla getirdiği faz algılamalı AF, 8K video, 40 fps çekim gibi yenilikler, Panasonic’i yıllardır eleştirildiği noktalarda bir anda yarışın ön saflarına taşıdı. Bu yönüyle LUMIX S1R II, 2025 yılının kamera sektöründe “en iyi hibrit kamera” unvanına aday gösterilebilecek kadar dikkat çekici bir lansman oldu.

Panasonic ayrıca L-Mount İttifakı ortağı Leica ile birlikte çalışmanın meyvelerini de S1R II ile topluyor. Ortak lens ekosistemini genişleten Panasonic, 2025’te Lumix S 14-28mm f/4-5.6 MACRO gibi ilginç ve hafif lensler duyurarak hem fotoğraf hem videoda kullanım alanını genişletiyor. Micro Four Thirds tarafında ise, GH serisi video odaklı kameraların (GH6) halen güncel olması nedeniyle yeni bir model duyurulmadı, ancak yazılım güncellemeleriyle onların da ömrü uzatılıyor. Özetle, Panasonic 2025’teki hamlesiyle “fotoğraf mı video mu?” ikileminde kalmadan, her ikisinde de üst düzey performans isteyenlere hitap eden bir kamera sunmuş oldu. Bu durum, endüstrideki hibrit kamera trendinin ne kadar güçlü hale geldiğinin bir göstergesi olarak da yorumlanabilir.